M.Dr. T.O. Shanavas; Michigan asıllı bir doktordur. Evrim
ve onun İslamî tarihteki kökleri hakkındaki Kuran görüşlerini tartışan Yaradılış ve Evrim kitabının yazarıdır.
Hıristiyan bir arkadaşım bir keresinde, “Yedi
yaşındaki kızını elli yaşında bir adamla evlendirir misin?” diye sormuştu. Ben
sessiz kalınca, “Şayet kendi kızının böyle bir evlilik yapmasına izin
vermiyorsan, yedi yaşındaki zavallı Ayşe’nin peygamberinle evliliğini nasıl
uygun bulabiliyorsun?” diyerek sözlerine devam etmişti. Ona, “Şu an için sana
verecek cevabım yok” yanıtını vermiştim. Arkadaşım imanımda bir yara açıp
gülümseyerek yanımdan ayrılmıştı.
Çoğu Müslüman bu soruya o tarihlerde böyle
evliliklerin kabul gördüğünü, aksi olsaydı insanların Ayşe’nin Peygamber’le
evliliğine karşı çıkacakları cevabını verecektir
Bu açıklama ona inanacak kadar saf olanlar için
yeterli olabilirdi ama benim için yeterli değildi.
Peygamberimiz örnek bir şahsiyetti. Tüm davranışları
bizim onları örnek alacağımız şekilde faziletliydi. Bununla birlikte Toledo
İslam Merkezi’ndeki ben dahil çoğu kişi, yedi yaşındaki kızlarının elli yaşında
bir adamla evlendirilmesine karşıydı. Eğer bir ana-baba böyle bir evliliğe izin
verirse, hepsi olmasa bile çoğu insan kızın babasını ve yaşlı damadı hor göreceklerdi.
1923’te Mısır’da
nüfus kayıt memurları on altı yaşından küçük gelinlerin ve on sekiz yaşından
küçük damatların evliliklerini kayda geçirmeyeceklerini açıkladılar. Sekiz yıl
sonra da Hukuk Kurulu ve Şeriat Mahkemeleri bu yaş sınırlarının altındaki evlilik
davalarına bakmayacağını açıklayarak bu düzenlemeyi pekiştirdi. (Women in Muslim Family Law,
John Esposito, 1982). Bu gösteriyor ki Müslüman çoğunluğa sahip
Mısır gibi bir ülkede bile çocuk evlilikleri kabul edilmiyor.
Bütün bunlar peygamberime olan büyük saygıdan başka
somut bir delilim olmasa bile beni yedi yaşındaki Ayşe’nin elli yaşındaki
Peygamber’le evliliğine dair anlatılanların bir söylence olduğuna inandırdı.
Sonunda doğruyu bulmak için yaptığım araştırma bu sezgimin haklılığını
kanıtladı. Benim peygamberim bir centilmendi ve yedi yahut dokuz yaşlarındaki
masum bir kızla evlenmedi. Hadis literatüründe Ayşe’nin yaşı yanlış
yansıtılmıştı. Dahası bu olayı anlatan hikayeler oldukça güvenilmezdiler.
Ayşe’nin Peygamber’le evlendiği andaki yaşıyla ilgili bazı hadisler de
tartışmaya açıktı.
Peygamberimi masum
küçük bir kızı ağına düşürmeye çalışan sorumsuz yaşlı bir adam olarak gösteren Hisham ibn Urwah’ın
bu kurgusal hikâyesine karşı aşağıdaki delilleri sunuyorum.
Delil 1: Kaynağın Güvenilirliği
Hadis kitaplarındaki hikâyelerin çoğu sadece,
babasının yetkisi altında bilgi veren Hisham ibn Urwah tarafından anlatılıyor.
Her şeyden önce mantık olarak birden fazla, en az iki ya da üç kişi tarafından
anlatılmalıydılar. Hisham ibn Urwah’ın hayatının ilk yetmiş bir yılını yaşadığı
Medine şehrinden çok saygı duyulan Malik ibn Anas dahil hiçbir öğrencisinin bu
olayı anlatmamış olması tuhaftır. Bu hikayeyi anlatanlar Hisham’ın hayatının
büyük bir kısmını Medine’de geçirdikten sonra yerleştiği Irak orijinli insanlardır.
Peygamber’in
geleneklerini aktaran anlatıcıların hayatları ve güvenirlikleriyle ilgili en
iyi kaynak olarak bilinen Tehzip’l-Tehzip kitabında Yakup ibn Shaibah’ın,
“Hisham oldukça güvenilir bir kişidir ve Irak’a yerleştikten sonra anlattıkları
hariç onun hikayeleri kabul edilebilir.” dediği
yazılıdır. (Tehzip’bu’l-tehzi’b, Ibn Hajar Al-‘asqalani, Dar Ihya al-Islami,
15. yy, cilt 11 sayfa 50).
Peygamber’le ilgili
bilgi verenlerin hayatını anlatan başka bir kitap olan Mizanu’l-ai’tidal isimli
kitapta da, yaşlandığında Hisham’ın hafızasının oldukça kötü bir duruma geldiği
bildirilmektedir. (Mizanu’l-ai’tidal, Al-Zahbi, Al-Maktabatu’l-athriyyah,
Sheikhupura, Pakistan, cilt 4 sayfa 301)
Sonuç: Bu bilgiler ışığında, Hisham’ın hafızası zayıftı ve Irak’ta
iken söyledikleri güvenilmezdi. Bu yüzden, Ayşe’nin evliliği ve yaşıyla ilgili
söyledikleri güvenilmezdir.
Kronoloji:
İslam tarihindeki şu tarihleri de düşünmeliyiz.
İslam tarihindeki şu tarihleri de düşünmeliyiz.
610 öncesi: Cahiliye
610: İlk vahiy
610: Ebu Bekir İslam’ı kabul ediyor.
613: Muhammed peygamber açık olarak tebliğe başlıyor
615: Abyssinia’ya göç
616:Ömer bin al Khattab Müslüman oluyor
620:Ayşe’nin Peygamber’le evlendiği kabul edilen
tarih.
622: Medine’ye göç.
623/624: Ayşe’nin Peygamber’le yaşamaya başladığı
kabul edilen yıl.
Delil 2: Evlilik
Teberi, Hisam ibn Urwah, Ibn Hambeli ve Ibn Sa’d’a
göre Ayşe yedi yaşında evlendi ve dokuz yaşında Peygamber’le birlikte yaşamaya
başladı.
Bununla birlikte başka bir çalışmasında Al-Teberi Ebu
Bekir’in dört çocuğunun da İslam öncesi dönemdeki iki karısından doğduğunu
bildiriyor.
Eğer Ayşe 620’de evlendiyse ve 623’te Peygamber’le
birlikte yaşamaya başladıysa bu, onun 613’te doğduğunu ve Peygamber’le yaşamaya
başladığında dokuz yaşında olduğunu gösterir. Al-Teberi’nin hesabına göre
rakamlar Ayşe’nin vahiyden üç yıl sonra 613’te dünyaya geldiğini gösteriyor.
Teberi aynı zamanda Ayşe’nin İslam öncesi dönemde doğduğunu da belirtiyor. Bu
durumda eğer Ayşe İslam öncesi dönemde -yani 610 yılından önce- doğmuşsa
Peygamber’le yaşamaya başladığında en az on dört yaşında olmalıydı. Bu da
zorunlu olarak Teberi’nin kendisiyle çeliştiğini gösterir.
Sonuç: Teberi Ayşe’nin yaşını belirleme konusunda güvenilmezdir.
Delil 3: Fatma’nın Yaşına Göre Ayşe’nin Yaşı
Ibn Hajar’a göre,
“Fatma Kâbe’nin yeniden inşası sırasında Peygamber otuz beş yaşındayken doğdu…
Ayşe’den beş yaş büyüktü.” (Al-isabah fi tamyizi’l-sahabah, Ibn Hajar al-Asqalan, Cilt 4,
sayfa 377, Maktabatu’l-Riyadh al-haditha, al-Riyadh, 1978).
Eğer Ibn Hajar’ın beyanı gerçeklere dayanıyorsa, Ayşe,
Peygamber kırk yaşındayken doğdu ve Ayşe ile evlendiğinde Peygamber elli iki
yaşındaysa, Ayşe’nin evlilik anındaki yaşı on iki (peygamberle birlikte
yaşamaya başladığı yaş ise 16) olmalıdır.
Sonuç: Ibn Hajar, Teberi, Ibn Hisam ve Ibn Hambeli Ayşe’nin yaşı
konusunda birbirlerini yalanlıyor. Buna göre, Ayşe’nin yedi yaşında evlendiği
iddiası bir söylencedir.
Delil 4: Esma’nın Yaşına Göre Ayşe’nin Yaşı
Abdal rahman ibn abi
zanna’d’a göre Esma Ayşe’den on yaş büyüktü. (Siyar A’la’ma’l-nubala’, Al-Zahabi, Cilt2, Sayfa 289, Arabic,
Mu’assasatu’l-risalah, Beirut, 1992)
Ibn Kathir’e göre
Esma Ayşe’nin on yaş büyük ablasıydı. (Al-Bidayah va’l-nihayahi Ibn kathir, Cilt 8, sayfa 371, Dar
al-fikr al-‘arabi, Al-jizah, 1933)
Yine Ibn Kathir’e
göre, “Esma oğlunun ölümünü gördü ve beş gün sonra kendisi de öldü. Başka
hikayelerse Esma’nın oğlundan beş gün değil on veya yirmi yahut yirmi günden
birkaç fazla gün sonra, ya da yüz gün sonra öldüğünü bildiriyor. En bilinen
hikaye ise yüz gün sonra öldüğünü söylüyor. Esma öldüğünde yüz yaşındaydı. (Al-Bidayah wa’l-nihayah, Ibn
Kathir, cilt 8, sayfa 372, Dar al-fikr al-‘arabi, Al-Jizah, 1933)
Ibn Hajar
Al-Asqalani’ye göre, “Esma yüz yıl yaşadı ve hicri 73 ya da 74 yılında öldü.” (taqribu’l-tehzib,Ibn Hajar
Al-Asqalani, sayfa 654, Arabic, Bab fi’l-nisa’, al-harfu’l-alif, Lucknow).
Hemen hemen bütün tarihçilere göre Esma kız kardeşi
Ayşe’den on yaş büyüktü. Buna göre Esma hicri 73 yılında yüz yaşındaysa,
Hicret’in olduğu yıl yirmi yedi veya yirmi sekiz yaşında olmalıydı.
Eğer Esma Hicret esnasında yirmi yedi veya yirmi sekiz
yaşındaysa, Ayşe de aynı yıl on yedi veya on sekiz yaşında olmalıydı. O halde
Hicret esnasında on yedi yahut on sekiz yaşında olan Ayşe, Peygamber’le
birlikte olmaya başladığında ya on dokuz ya da yirmi yaşındaydı.
Hajar, Ibn Kathir ve Abdal-rahman ibn Abi Zanna’d’ı
temel aldığımızda, Peygamber’le yaşamaya başladığında Ayşe’nin yaşı 19 veya
20’ydi. Delil 3’te Ayşe’nin yaşını 12 olarak gösteren Ibn Hajar, Delil 4’te 17
veya 18 olarak göstererek kendisiyle çelişiyor. O halde doğru yaş hangisidir;
on iki mi, on sekiz mi?
Sonuç: Ibn Hajar Ayşe’nin yaşı bakımından güvenilmez bir kaynaktır.
Delil 5: Bedir ve Uhud Savaşları
Müslüman hadislerinde
Ayşe’nin Bedir savaşına katıldığına dair bilgi verilir. (Kitabu’- jihad wa’l-siyar, Bab
karahiyati’l-isti’anah fi’l-gahazwi bikafir).
Ayşe Bedir’e
yolculuğunu ve o yolculuk esnasında olan önemli bir olayı anlatırken,
“Shajarah’a vardığımızda” diye söze başlar. Açıkça görülüyor ki Ayşe de Bedir’e
giden grupla beraberdi. Ayşe’nin Uhud Savaşı’na katılımıyla ilgili olarak
Buhari’de (Kitabu’l-jihad wa’l-siyar, Bab ghazwi’l-nisa’ wa qitalihinna
ma’a’lrijal): “Anas, Uhud savaşının yapıldığı gün insanların
peygamberin çevresindeki yerlerinde duramadıklarını söylüyor. O gün Ayşe’yi ve
ümmi Süleyman’ı hareketlerine mani olmasın diye elbiselerini ayaklarından
yukarı çekmiş vaziyette gördüm.” Bu da yine Ayşe’nin Bedir ve Uhud savaşı
esnasında orada olduğunu gösteriyor.
Buhari’de (Kitabu’l-maghazi, Bab
Ghazwati’l-khandaq wa hiya’l-ahzab) Ibn Umar’ın, Uhud savaşı yapıldığı
tarihte on dört yaşında olduğu için Peygamber’in savaşa katılmasına izin
vermediğini; fakat on beş yaşındayken Hendek savaşına katılmasına izin
verdiğini belirttiği anlatılır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, a) on beş yaşın
altındaki çocuklar geri gönderilerek Uhud Savaşı’na katılmalarına izin
verilmedi ve b) Ayşe Bedir Savaşı’na da Uhud Savaşı’na da katıldı.
Sonuç: Ayşe’nin Bedir ve Uhud Savaşları’na katılması, o tarihlerde
dokuz değil en az on beş yaşında olduğunu gösterir. Hepsinden önemlisi
kadınlar, onlara yük olmak için değil yardımcı olmak için erkeklerle beraber
savaş meydanlarına gidiyorlardı. Bu hesap da Ayşe’nin yaşıyla ilgili başka bir
tutarsızlıktır.
Delil 6: Kamer Suresi 32
Genel kabul gören bir
kanıya göre Ayşe Hicret’ten yaklaşık olarak sekiz yıl önce doğdu. Fakat
Buhari’deki başka bir anlatıma göre Ayşe’nin, Kamer suresi indiğinde (Sahih Buhari, Kitabu’l-
tafsir, Bab Qaulihi Bal al-sa’atu Maw’iduhum wa’l-sa’atu adha’ wa amarr) “Ben
genç bir kızdım (Arapça’da jariyah)” dediği ileri sürülüyor.
Kuran’ın 54. suresi
Hicret’ten sekiz yıl önce indi (The Bounteous Koran,
M.M. Khatib, 1985), bu da bu surenin 614 yılında indiği anlamına gelir. Eğer
Ayşe 623 veya 624 yılında dokuz yaşındayken Peygamber’le yaşamaya başladıysa,
Kamer Suresi indiği tarihte yeni doğmuş (Arapçada sibyah) küçük bir bebek
olmalıydı. Yukarıdaki bilgilere göre Kamer Suresi’nin indiği vakit Ayşe bebek
değil, genç bir kızdı. Jariyah kelimesi
Lane Arapça-İngilizce Sözlüğü’nde hareketli genç kız anlamına gelmektedir. O
halde Ayşe’den sibyah (bebek) değil de jariyah (genç kız) olarak bahsedilmesi,
Kamer Suresi’nin indiği zamanda onun 6 – 13 yaşları arasında bir yerde olmasını
gerekli kılıyor. Bu da Peygamber’le evlendiğinde 14 – 21 yaşları arasında
olduğu anlamını taşıyor.
Sonuç: Bu bilgi de Ayşe’nin evlendiğinde dokuz yaşında olduğu
bilgisiyle çelişmektedir.
Delil 7: Arap Terminolojisi
Ahmet Ibn Hanbel’in bildirdiği bir hikâyeye göre ilk
eşi Hatice’nin ölümünden sonra Khaulah Peygamber’e yeniden evlenmesini tavsiye
etti. Peygamber de ona aklında hangi isimlerin olduğunu sordu. Khaulah, “Bir
bakireyle ya da önceden evlenmiş birisiyle evlenebilirsin.” dedi. Peygamber
bakirenin kimliğini sorunca, Kahulah “Ayşe” dedi.
Arapça bilen herkes
bakire (bikr) kelimesinin henüz olgunlaşmamış dokuz yaşında bir kız için kullanılmadığının
farkındadır. Arapçada hareketli genç bir kız için daha önce de belirttiğimiz
gibi jariyah kelimesi
kullanılır. Diğer taraftan bikr (bakire)
kelimesi İngilizcedeki virgin kelimesinin karşılığı olarak anladığımız
manada evlilik öncesi herhangi bir cinsi münasebette bulunmamış evli olamayan
bayan anlamında kullanılır. Bu yüzden dokuz yaşında bir kızın bu mananın
karşılığı olacak anlamda bikr (bakire) bayan olarak anlaşılmadığı çok açıktır (Musnad Ahmad ibn Hanbal, cilt. 6, sayfa .210, Arabic, Dar Ihya
al-turath al-‘arabi, Beirut).
Sonuç: Bikr (bakire) kelimesi
yukarıdaki hadiste evlenmeden önce cinsel ilişkide bulunmamış yetişkin bayan anlamına gelmektedir. O halde
Ayşe evlendiğinde yetişkin bir bayandı.
Delil 8: Kuran Metni
Her
Müslüman Kuran’ın bir rehber kitap olduğu konusunda hemfikirdir. Öyleyse,
evlendiği vakit Ayşe’nin yaşıyla ilgili olarak Klasik İslam döneminin yüksek
makam sahibi erkekleri tarafından yaratılan kafa karışıklığını Kuran’ın
rehberliğiyle temizlemek zorundayız.
Böyle
bir evliliği açık bir şekilde uygun bulan hiçbir ayete rastlamamaktayız. Diğer
taraftan Müslümanların yetim çocukları yetiştirmesiyle ilgili bir ayet vardır.
Kuran’ın yetim çocukların yetiştirilmesiyle ilgili rehberliği kendi
çocuklarımız için de geçerlidir.
‘’Allah’ın sizi gözetici kıldığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin. O
mallarla onları (yetimleri) besleyin, giydirin ve onlarla güzel iletişim kurun.
Evlenme yaşına eriştiklerinde yetimleri sınayın. Onlarda olgunluk görürseniz
kendilerine mallarını verin. Onlar büyüyecek diye savurganlık ve aceleyle
mallarını yemeyin. Zengin, (malın korumasına gösterdiği çabanın ücretinden)
vazgeçsin. Fakir ise uygun bir miktarda harcasın. Mallarını kendilerine
tanıklar huzurunda geri verin. Hesap görücü olarak Alah yeter.’’ (4- Nisa 5,6)
Anne
ya da babasını kaybeden çocuklar konusunda Kuran Müslümanlara, a) onları
beslemesini, b) giydirmesini, c) eğitmesini, d) evlilik yaşına gelinceye kadar
kendi mallarını vermeden önce olgunluk bakımından sınamalarını emretmektedir.
Buradaki
Kuran ayetleri, onlara evlenme çağına eriştiklerinde mallarını vermeden önce
nesnel ve ayrıntılı test sonuçlarının ortaya koyduğu zihinsel ve bedensel
olgunluk kanıtları talep etmektedir.
Yukarıdaki ayetlerden hiçbir
sorumlu Müslümanın henüz olgunlaşmamış yedi veya dokuz yaşlarında bir kıza mali
yönetimini vermeyeceği anlaşılmaktadır. Eğer yedi yaşında birisine mali yönetim
konusunda güvenemiyorsak, bu kişinin zihinsel ve bedensel olarak evliliğe uygun
olmadığı da açıktır. Ibn Hambal (Musnad Ahmad ibn Hambal,
cilt.6, s. 33 and 99), dokuz
yaşındaki Ayşe’nin evli bir bayanın sorumluluklarını almaktan ziyade oyuncak
atlarla oynamayı yeğlediğini iddia etmektedir. Bu yüzden çok iyi bir Müslüman
olan Ebu Bekir’in henüz olgunlaşmamış yedi yaşında olan bir kızını, elli
yaşındaki Peygamber’le evlendirdiğine inanmak zordur. Aynı şekilde Peygamber’in
yedi yaşında bir çocukla evleneceğini düşünmek de oldukça güçtür.
Bir
çocuğun vasisinden istenen başka bir önemli görev de onu eğitmesidir. Hadi
kendimize şu soruyu soralım, “Kaçımız yedi ya da dokuz yaşına erişmeden önce
çocuklarımıza yeterli eğitimi verebileceğimize inanıyor?” Cevap, hiçbirimizdir.
Mantıklı olursak yedi yaşına varmadan evvel bir çocuğa yeterli eğitimi vermenin
mümkün olmadığını görürüz. Öyleyse, Ayşe’nin evlendiğinde, yani iddia edildiği
gibi yedi yaşında iken, doyurucu bir eğitim almış olduğuna nasıl inanabiliriz?
Ebu
Bekir bizden daha mantıklı biriydi. Öyleyse, Ayşe’nin gerçekte bir çocuk
olduğunu ve Kuran’ın istediği eğitimi henüz almadığını tartmış ve hiç kimseyle
evlendirmemiştir. Öte yandan Peygamber, henüz olgunlaşmamış ve daha eğitim
alması gereken bir kızla evlenme teklifi alsaydı, bunu derhal geri çevirirdi;
çünkü ne Peygamber ne de Ebu Bekir Kuran’daki bir şartı ihlal etmezlerdi.
Sonuç: Ayşe’nin yedi yaşında evlenmesi, Kuran’ın olgunluk kuralını
veya talebini çiğneyecekti. Bu yüzden, Ayşe’nin yedi yaşında bir çocukken
evlendiği iddiası söylenceden ibarettir.
Delil 9: Evlilikte Rıza (Evlenmeye Razı Olma)
Bir evliliğin geçerli
olması için kadına danışılması ve kadının bunu kabul etmesi gerekmektedir. (Mishakat al Masabiah, çeviri
James Robson, cilt. I, s. 665).
İslam’a göre bir evliliğin geçerliliğinde ön koşul
kadının iznidir. Hayal gücümüzü zorlasak bile yedi yaşında bir kızın vereceği evlilik
yetkisinin geçerli olacağına inanmak güç olacaktır.
Akıllı bir adam olan Ebu Bekir’in yedi yaşında bir
kızın elli yaşında bir adamla evlenmesine izin vermesini düşünmek de saçmadır.
Aynı şekilde Müslüman hadislerine göre Peygamber’le
yaşamaya giderken yanına oyuncaklarını alan bir kızın rızasını, Peygamber’in
kabul edeceğini de düşünemeyiz.
Sonuç: İslam’ın evlilik emirlerine uygun olmayacağından Peygamber
yedi yaşındaki Ayşe ile evlenmedi. Öyleyse Peygamber zihinsel ve bedensel
olarak gelişmiş olan Bayan Ayşe ile evlendi.
ÖZET
Yedi ya da dokuz yaşında bir kız çocuğunun evlenmesine
izin vermek ne bir Arap geleneğidir ne de Peygamber bu yaşlardaki Ayşe ile
evlenmiştir. Arabistan halkı böyle bir evliliğe karşı çıkmadı çünkü bu evlilik
asla anlatılagelen şekliyle olmadı.
Açıkça görülüyor ki Hisham ibn Urwah’ın dokuz
yaşındaki Ayşe’nin evlenmesiyle ilgili hikâyesinin, bu konuyla ilgili başka bir
çok hikaye ile çeliştiğinden, doğru olması mümkün değildir. Dahası, Malik ibn
Anas dahil diğer alimler Hisam ibn Urwah’ın Irak’tayken anlattıklarını
güvenilmez bulduğundan, onun bu hikayesi doğru kabul edilemez. Buhari, Teberi
ve Müslim’den alıntılar Ayşe’nin yaşı konusunda birbiriyle çeliştiklerini
göstermektedir. Bu âlimlerin çoğu kendi kayıtlarında bile kendi kendilerini
yalanlamaktadırlar. Bu yüzden, Klasik İslam Dönemi âlimlerinin eserlerinde çok
açık çelişkiler göründüğünden evlilik anında Ayşe’nin yaşıyla ilgili
anlatılanlara güvenmek mümkün değildir.
O halde, Ayşe’nin yaşıyla ilgili bilginin söylenceden
ibaret olduğuna dair yeteri kadar kanıt varken bu bilginin doğru olduğuna
inanmamız için hiçbir sebep yoktur. Buna ilave olarak Kuran, olgunlaşmamış
kızların ve erkek çocuklarının sorumlu tutulmasının yanında evlenmelerini de
reddetmektedir.
Konu üzerine fikir oluşturması dileğiyle...
Kaynak: http://19.org/tr/ayse/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder