Eğe
Kemiğinden Yaratılış Hikayesi ve Etkileri
Kuran'da
yaratılış hikayesi genel hatları ile anlatılırken, Kuran'dan önceki kutsal
kitap Tevrat'ta bu hikayenin epeyce ayrıntılı olduğu görülür. Tevrat'ın
Yaratılış hikayesinde, birbirinden farklı iki anlatım var. Birincisine göre Allah yeryüzünde hayatı kurduktan sonra, o hayata
hakim olmak üzere insanı yaratmış. Allah insanı kendi suretinde ve erkek ve
dişi olarak çift yaratmış, onları mübarek kılmış ve onlara demiş ki, semereli
olun, çoğalın, yeryüzünü doldurun ve onu rab kılın; denizin balıklarına,
göklerin kuşlarına ve yeryüzünde hareket eden her şeye hakim olun! İkincisine göre ise insan olarak
başlangıçta erkek yaratılmış, erkek diğer varlıklarla arkadaşlık kuramayıp da
yalnız kalınca, ona arkadaş ve yardımcı olsun diye, erkeğin uyutulması ve
kaburga kemiklerinden birinin çıkarılması ile, kendi cinsinden bir kadın
yapılmış. Bu durum kadın ile erkek arasındaki cazibenin sebebi olarak
gösterilmiş. O kadar ki, erkek anasını ve babasını bırakacak, karısına yapışacak
ve onlar bir beden olacaklardır, denilmiş. (Tekvin
2, 24) Tevrat'ın daha sonraki ayetlerinde kadını suçlu çıkaran bir başka
bildiri var. Buna göre kadın, Allah'ın yenmesini yasakladığı ağacın
meyvesinden, şeytana uyarak yemiş ve böylece ilk günahı işlemiş, sonra erkeğe
de yedirerek onun da günah işlemesine sebep olmuş, bunun üzerine insanlar
cennetten kovulmuşlar. Allah insanları hayat ağacından daha fazla yemesinler ve
ebediyen yaşamasınlar diye içinde yaşadıkları cennetten çıkarmış. Daha önce insanlar
cennette kadın ve erkek çıplak olarak dolaştıkları halde utançları bulunmazken,
yasak meyveyi yiyince gözleri açılmış, çıplak olduklarını bilmişler, utanmışlar
ve incir yapraklarını dikip kendilerine önlükler yapmaya çalışmışlar. (Tekvin 3, 7-24) Allah deriden
elbiseler yapmış ve onlara giydirmiş. Onlar böylece bütün yaşayanların anası ve
babası olmuşlar, şeytan, kendisinin insana üstünlüğünü kanıtlamak üzere
harekete geçip, yılan kılığında gelip yasak meyveyi yedirmek üzere ilk olarak
kadını seçtiği için, kadının şeytana yakınlığı, erkeğe de yedirdiği için
kadının da şeytan gibi ayartıcı olduğu söylemi çağlar boyu sürmüş. Allah erkeğe
yasağını niçin çiğnediğini, hayat ağacının meyvesinden niçin yediğini sorduğu
zaman, o, yanma vermiş olduğu kadının kendisine bunu yedirdiğini söylemiş.
Kadın işlediği günah sebebi ile şiddetle cezalandırılmış, Allah kadına,
zahmetini ve gebeliğini ziyadesiyle çoğaltacağını, ağrı ile evlat doğuracağını,
arzusunun kocasına olacağım, kocasının ise ona hükmedeceğini bildirmiş. Erkeği
de karısının sözünü dinlediği için cezalandırmış. Ona da, toprağın bu yüzden
lanetlendiğini; ömrünün bütün günlerinde, toprağa dönünceye kadar ondan
zahmetle ve alın teri ile yemek yiyeceğini, topraktan geldiği gibi toprağa
döneceğini bildirmiş. Müslüman tefsirciler erkeğin ve kadının yaratılışı ile
ilgili ayetleri tefsir ederken (2.Bakara
Suresi, 35.ayet, 4.Nisa Suresi l.ayet) kadının eğri kaburga kemiğinden
yaratılma hikayesini Tevrat'tan alıp kullanmışlar, bunu yaparken de H.
Muhammet'e isnat edilen bir hadise dayanmışlar. Hadise göre, "kadın eğe
kemiğinden yaratılmış, onu bir yol üzerine yönlendiremezsin; kadından ancak o
haliyle yararlanabilirsin, onu doğrultmak istersen kırarsın, onun kırılması
boşanmasıdır". (Kenzu'l-Ummal, Ali
el-Muttaki, C16 S.372-.373,
Hadis no. 49956) Hadis kritiklerinde, kadının kaburga kemiğinden
yaratılışından söz edilmesinin bir hüküm değil, eski kültürdeki bir benzetmenin
hatırlatılması ile verilmiş öğüt olduğu, hadisin metninde "gibi"
kelimesinin bulunduğu, (Kadın eğri kaburga kemiği gibidir, onu doğrultmak
istersen kırarsın! Bkz. aynı kaynak, 44976-79 numaralı hadisler) muhtemelen bu
kelimenin rivayet sırasında düşmüş veya kasten düşürülmüş olduğu bildirilmişse
de, İslam ilahiyatçılarının bir çoğu ve halk için yazılmış kitapların yazarları
bu rivayeti Tevrat'taki ifadelerle birleştirerek erkeklerin kadınlara üstünlüğü
ve üstünlüğün korunması konusunda ciddi bir Din hükmü gibi kullanmışlar.
Kuran'a
göre, Allah hürriyet ve sorumluluk vereceği bir insan soyunu yaratacağını ve
onu yeryüzünde halife yapacağını meleklere bildirdiği zaman, melekler
yeryüzünde daha önce yaratılmış bulunan varlıkların tecrübesi ile olsa gerek,
böyle birinin kan dökücü ve yozlaştırıcı bir varlık olabileceğini, kendileri
sürekli teslimiyet içinde çalışırken insana gerek olup olmadığını merak
etmişler. İnsan soyunun, daha önce yaratılmış varlıklar tarafından ilk algılanışının
bozguncu ve yozlaştırıcı olarak görülmesi dikkat çekici. Ancak bu olumsuz algılamada cinsiyet değil, bir
bütün olarak insan soyu söz konusu. Allah meleklere insanın üstünlüğünü
göstermek üzere bir test yapıyor ve onlardan varlıkları isimlendirmelerini
istiyor. Melekler Allah'ın kendilerine bildirdiğinin dışında bilgilerinin
olmadığını söylerken, insan varlıkların hepsini isimlendiriyor (2.Bakara Suresi, 30-.31.ayetler)
Melekler insanın bilgi üstünlüğü karşısında secde ederken, şeytan kendi
yaratılışının insanınkinden üstün olduğu iddiasından vazgeçmiyor, şeytan
Allah'ın kadını ve erkeği yaşamaları için içine koyduğu, acıkmanın, susamanın
giyinmenin ve güneşin sıcaklığından etkilenmenin söz konusu olmadığı cennette
de onları rahat bırakmıyor, her ikisini de yoldan çıkararak ilk günahı
işlemelerine sebep oluyor. (20. Ta-ha
Suresi, 118-119) İnsanlar yemeleri yasak olan meyveyi yiyorlar, böylece
sahip oldukları konumu yitirerek, geçimlerini kendileri sağlamak üzere
yeryüzünün olumsuz şartlarına indiriliyorlar. Kuran'da, yasak meyveyi yiyerek Allah'a
karşı ilk günahı işleyenin ve erkeğe de yedirerek onun da günah işlemesine sebep
olanın kadın olması gibi bir anlatım yok. Tam tersine anlatılan sadece şu: Adem
(erkek) şeytanın sözüne kanarak, Allah'ın yasak meyveden yememeleri tembihini
unutuyor, böylece Rabbinin emrine karşı gelmiş, dolayısıyla ciddi bir hataya
düşmüş oluyor. Meyveyi erkek ve kadın birlikte yiyorlar. Meyvenin yenmesi
bünyelerinde önemli bir değişime sebep oluyor, daha önce fark etmedikleri
çıplaklıklarını fark ediyorlar ve örtünmek üzere yapraklar arayıp Allah'tan
gizlenmeye çalışıyorlar, insanların yasak meyveden yemelerinin sebebi, Allah'a saygısızlık
değil, Allah'ın tembihini unutmalarıdır. Burada Adem'in unutması ile insan
soyunun bütününe uyarı yapılmakta, şeytanın kandırmalarına karşı tehlikede
oldukları vurgulanmaktadır, Adem'in
unutması, onun yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulunmaması olarak
bildirilmiş. Adem işlediğinin günah olduğunun farkına varmış ve bundan ötürü Allah'tan
özür dilemiş, Allah özrünü kabul etmiş ve kendilerine yol göstermekte devam edeceği
sözünü vermiştir. (20.Ta-ha Suresi, 119-122)
Kaynak: Beyza BİLGİN, İslamda
Kadının Rolü, Konrad
Adenauer Vakfı
Türkiye
Temsilciliği, 2001, s.2-4
---
21. RAB Tanrı Ademe derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB
Tanrı onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı.
22. Ademden aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak
onu Ademe getirdi.
23. Adem, «İşte, bu benim kemiklerimden alınmış
kemik,Etimden alınmış ettir» dedi, «Ona ‹Kadın› denilecek,Çünkü o adamdan
alındı.» türemiştir.
24. Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına
bağlanacak, ikisi tek beden olacak.
25. Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir
bilmiyorlardı.
(Tekvin 2:21-25)
7. İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar.
Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
8. Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrının
sesini duydular. Ondan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler.
10. Adem, «Bahçede sesini duyunca korktum. Çünkü çıplaktım,
bu yüzden gizlendim» dedi.
11. RAB Tanrı, «Çıplak olduğunu sana kim söyledi?» diye
sordu, «Sana meyvesini yeme dediğim ağaçtan mı yedin?»
12. Adem, «Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana
verdi, ben de yedim» diye yanıtladı.
13. RAB Tanrı kadına, «Nedir bu yaptığın?» diye sordu.
Kadın, «Yılan beni aldattı, o yüzden yedim» diye karşılık verdi.
14. Bunun üzerine RAB Tanrı yılana,«Bu yaptığından
ötürüBütün evcil ve yabanıl hayvanlarınEn lanetlisi sen olacaksın»
dedi,«Karnının üzerinde sürünecek,Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin.
15. Seninle kadını, onun soyuyla senin soyunuBirbirinize
düşman edeceğim.Onun soyu senin başını ezecek,Sen onun topuğuna saldıracaksın.»
16. RAB Tanrı kadına,«Çocuk doğururken sanaÇok acı
çektireceğim» dedi,«Ağrı çekerek doğum yapacaksın.Kocana istek duyacaksın,Seni
o yönetecek.»
17. RAB Tanrı Ademe,«Karının sözünü dinlediğin ve
sana,Meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin içinToprak senin yüzünden
lanetlendi» dedi,«Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.
18. Toprak sana diken ve çalı verecek,Yaban otu yiyeceksin.
19. Toprağa dönünceye dekEkmeğini alın teri dökerek
kazanacaksın.Çünkü topraksın, topraktan yaratıldınVe yine toprağa döneceksin.»
20. Adem karısına Havvafç adını verdi. Çünkü o bütün
insanlarınfç annesiydi. gelen aynı sözcükten türemiştir.
21. RAB Tanrı Ademle karısı için deriden giysiler yaptı,
onları giydirdi.
22. Sonra, «Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi
oldu» dedi, «Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına, yiyip ölümsüz olmasına
izin verilmemeli.»
23. Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek
üzere Ademi Aden bahçesinden çıkardı.
24. Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden
bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.
(Tekvin 3:7-24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder